Belediyeden Hatipoğlu’na otel kıyağı

ATV’de dini içerikli Dosta Doğru programıyla milyonlar kazanan Nihat Hatipoğlu, Sultanahmet’teki oteline kaçak kat çıkıp, bitişikteki kamu arazisini üstüne geçirdi

ATV’de dini içerikli Dosta Doğru programıyla milyonlar kazanan

Nihat Hatipoğlu, Sultanahmet’teki oteline kaçak kat çıkıp,

bitişikteki kamu arazisini üstüne geçirdi.


 

Televizyonda yaptığı dini programlar ve aldığı yüksek ücretlerle


adından söz ettiren Nihat Hatipoğlu, otel işine soyundu.

 

Önce Sultanahmet’te bir binayı 4.5 milyon liraya aldı ve 3 yıllık
inşaat çalışmasının ardından Aya Sultan adını verdiği otelini
2012’de hizmete açtı. Aldığında 12.5 metre olan bina otele
dönüştüğünde 15.5 metreye ulaşmıştı ve bu “yeni kat” imar
planlarına aykırıydı.
 
Hatipoğlu bu otelle yetinmeyip işi büyütmeye karar verdi.
2013’te otelinin hemen arkasında bulunan binayı yine 4.5
milyon liraya satın aldı. Ancak iki bina arasında kamuya ait olan
bir alan bulunuyordu.
 
BİNALAR ARASINDAKİ BOŞLUĞU DA ALDI 

 
Bu durum Hatipoğlu için hiçbir engel teşkil etmedi. Yeni bina
çalışmalarına başlandı. Aradaki kamuya ait “binalar arasındaki
havalandırma boşluğu” da yeni alınan binaya dahil edildi.
Çalışmalar 2014’te sona erdi, otel henüz hizmete açılmadı.
 
Fatih Belediyesi’ndeki CHP’li Meclis üyeleri konuyla ilgili soru
önergesi verdiyse de üç aydır sorularına bir cevap alamıyor.
Belediye’nin ruhsat verip vermediğine ilişkin sorularımız da
cevapsız. Ancak Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü eski çalışanı
adli bilirkişi ve inşaat mühendisi Harun Özüdoğru sadece kaçak
kat nedeniyle bile bu binaların usulsüz olduğunu dile getiriyor.
Arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan 51 ada parselinde
bulunan alandaki binaların imar planlarına göre en çok 12.5
metre yüksekliğinde olabileceğine dikkat çeken Özüdoğru,
böyle bir yapıya belediyenin asla ruhsat
veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor; “Eğer ruhsat vermişse suç
işlemiştir.”
 
“BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR”

 
Özüdoğru, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca,
yapı inşaat ruhsatı alınmadan bu tür esaslı bir inşaatın ya da
tadilatın yapılamayacağını dile getirdi. Özüdoğru ayrıca
parsellerin 1. derece arkeolojik sit alanında olduğunu, binalar
arası birleştirme için ilgili koruma kurulundan izin alınması
gerektiğini belirtti. Belediyenin bu koşullarda her iki binaya da
ruhsat veremeyeceğini söyleyen Özüdoğru; “Bina işletmeleri ya
ruhsatsız olarak kullanılmakta ya da daha kötüsü Belediye
ruhsat vererek suç işledi” dedi.
 
MUHABİRİ TEHDİT ETTİLER
 
Bu haberi hazırlayan muhabirimiz Ayfer Çalıkıran, çeşitli
tehditlere maruz kaldı. Çalıkıran, yaşadıklarını şöyle anlattı;
Haber için fotoğraf çekmek üzere otele gittim. Dışarıdan Aya
Sultan Oteli’nin fotoğrafını çekerken yanıma 3 kişi geldi. Bir
tanesi otelin sahibi olduğunu söyledi ve neden fotoğraf
çektiğimi sordu. Sonra otelin lobisine davet etti. Burada o
şahsın çalışanı olan iki kişi daha vardı. Bir de resepsiyon
görevlisi, yabancı olduğunu düşündüğün iki de otel müşterisi.
Beni içeriye davet eden kişi “Seni kim gönderdi, amacın nedir,
kimsin sen” diye bağırmaya başladı. Ben de gazeteci olduğumu
ve haber için fotoğraf çektiğimi söyledim. Diğer binaya geçiş
olup olmadığını sordum. Duvarları yumruklayarak, “Sen benim
özel mülkümün fotoğrafını çekemezsin, polis çağıracağım ve
senden şikayetçi olacağım” dedi.

 
Bunun üzerine ben de 155’i aradım fakat hat yoğundu, kimseye
ulaşamadım. Ardından oradan çıkmak için kapıya yöneldim.
Çalışanlarına “Otelin kapısını tutun” dedi. Beni orada zorla
tutamayacaklarını söyledim. Kolumu tutmaya çalıştı. Muhabir
kartımın fotokopisini çekmek istediler. İzin vermedim. Kapıya
ilerledim. Otelin sahibi olduğunu iddia eden bu kişi “Kız
olmasaydın seni döverdim. Dua et kızsın. Sen şimdi git ben seni
yarın gazeteden aldırmasını da bilirim” diyerek tehdit etti.
Otelden ayrıldım.  

 
KAYNAK: AYFER ÇALIKIRAN / TARAF