Çanakkale Şehitleri T.C. Brüksel Büyükelçiliğinde yapılan bir törenle anıldı. Çanakkale Zaferi'nin 101. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma toplantısında duygulu anlar yaşandı.Türk halkının destan yazdığı ve tarihe centilmenler savaşı' adıyla geçen Çanakkale savaşı'nın 101. Yıldönümünde Çanakkale Savaşı başta olmak üzere PKK ve Asala terörüyle yaşamlarını yitiren asker ve diplomatlarda anıldı.
Çanakkale Şehitleri T.C. Brüksel Büyükelçiliğinde yapılan bir törenle anıldı. Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma toplantısında duygulu anlar yaşandı.Türk halkının destan yazdığı ve tarihe centilmenler savaşı’ adıyla geçen Çanakkale savaşı’nın 101. Yıldönümünde Çanakkale Savaşı başta olmak üzere PKK ve Asala terörüyle yaşamlarını yitiren asker ve diplomatlarda anıldı.
Brüksel Büyükelçisi Hakan Olcay’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen anma programına AB Nezdinde Büyükelçi Selim Yenel, TMR Askeri Temsil Heyeti Başkanı Ferit Güler, AB Askeri Temsilci Yardımcısı Ahmet Akyol, Büyükelçilik Müsteşarı Engin Solakoğlu, Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy, Anvers Başkonsolosu MetinEngin, Büyükelçilik çalışanları Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmenleri ve öğrenciler katıldı.
Türkçe ve Türk Kültürü öğretmeni Aylin Erdem’in sunumuyla başlayan anma töreninde şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ardından İstiklal Marşı okundu.
İlk konuşmayı Brüksel Büyükelçisi Hakan Olcay yaptı. Katılımcıları selamlayan Büyükelçi Olcay sözlerini şu şekilde sürdürdü :
« Bugün burada 200 binden fazla şehit verdiğimiz ve vatan uğruna bir kuşağı yitirdiğimiz Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle toplanmış bulunuyoruz.
İlgili bütün ulusların tarihinde derin izler bırakan Çanakkale Deniz Zaferi, Ulu Önder Atatürk’ün askeri dehası, cesareti ve Türk milletine olan inancı sayesinde, vatanı için hayatlarını gözlerini kırpmadan feda eden tüm şehitlerimizin asil mücadelesi sayesinde kazanılmış ve bir milletin kaderinin değişmesine zemin hazırlamıştır.
Tüm imkânsızlıklara rağmen elde edilen bu zafer, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasına ve Cumhuriyetimizin kurulmasına giden yolu açmıştır.
Bugün burada, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, Anadolu’nun dört bir yanından gelerek Çanakkale’de şehit düşen tüm Mehmetçikleri ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını, şükran, minnet ve saygıyla bir defa daha anıyoruz.
Çanakkale’de şehitlerimizle birlikte yatan binlerce yabancı asker de, savaşın acI sonuçlarını ve barışın önemini tüm dünyaya hatırlatmaktadır. Ulu önderimizin de en veciz şekilde söylediği gibi “Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır”. Çanakkale Savaşı gibi yüzbinlerce askerin şehit olduğu korkunç bir savaşın akabinde dahi, barış mesajları vermeyi başarabilen asil milletimiz maalesef yıllardır terör belasıyla çetin ve kararlı bir mücadele içindedir.
30 bini aşkın insanımızı katleden PKK terör örgütüyle mücadelede şehit düşen kahraman askerlerimizi, polislerimizi, kamu görevlilerimizi bu vesileyle rahmet ve saygıyla anıyoruz. Mekânları cennet olsun. Son olarak yaşadığımız Ankara saldırısını da buradan lanetle kınıyor, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Halihazırda bu çetin mücadelede hayatlarını ortaya koyan güvenlik görevlilerimize, bölgede zor şartlarda görev yapmakta olan doktorlarımıza, öğretmenlerimize ve diğer kamu görevlilerimize ve bölge halkına da buradan seslenerek yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyor ve minnetlerimizi sunuyorum.
Yüce Atatürk’ün “yurtta barış, dünyada barış” ilkesi ışığında dış politikasını oluşturan Türkiye Cumhuriyeti, maalesef vatanına şerefle hizmet etmekten başka bir kaygısı olmayan masum diplomatlarını da terör belasına şehit vermiştir.
O şehitlerden biri de Büyükelçiliğimiz İdari Ataşesi Dursun Aksoy’dur. Dursun Aksoy, Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 14 Temmuz 1983 tarihinde Brüksel’de evinin yakınlarında otomobilinin içindeyken uğradığı silahlı saldırı sonucunda şehit edilmiştir. 3 çocuk babası olan Dursun Aksoy’u katledenler halen bulunamamıştır.
Sadece Türk diplomatı olduğu için öldürülen meslektaşlarımızın hatıralarının ebediyen yaşayacağını burada dile getirmek isterim. Büyükelçiliğimiz mensubu, şehit diplomat Dursun Aksoy’un anısını yaşatmak üzere Brüksel’de bir anıt dikilmesi için halihazırda Belçika makamları nezdinde yoğun girişimlerde bulunmaktayız. En kısa zamanda bu girişimlerimizden bir sonuç almayı ve bir süre sonra bu anıtın açılışı için toplanmayı umuyoruz.
Sözlerime son verirken, Çanakkale’de, bağımsızlık mücadelemizde, Kıbrıs barış harekâtında ve PKK terör örgütüyle mücadelede şehit düşen Mehmetçiklerimiz ile yurtdışında görevlerini ifa ederken katledilen diplomatlarımızı bu vesileyle bir defa daha saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.»
Daha sonra AB Askeri Temsilci Yardımcısı Kurmay Albay Ahmet Akyol, şanlı ‘Çanakkale Zaferi’ni askeri gözle, akıcı ve güzel bir uslupla sinevizyon eşliğinde anlattı. Sessiz ve duygu dolu bir atmosferin yaşandığı sunumda Kurmay Albay Ahmet Akyol sözlerini şu şekilde özetledi :
« Çanakkale savaşı, 18 Mart 1915 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. 18 Mart 1915 de başlayan ilk saldırı 9 ocak 1916 tarihinde karşı donanmanın ülkeyi tamamen terk etmesi ile son bulmuştur.
Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanma Boğaz'a geniş çaplı ilk saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçilmek zorunda kalındı.
Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır.
İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır.
Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir. »
Programın son bölümünde Büyükelçilik çalışanı Özgür Taşlıarmut’un sazı eşliğinde İsmail Ediz Önaçan ve İrem Özdemir, Çanakkale Zaferi ile ilgili güzel şiiri okuması ve ardından davetlileri ellerindeki bayraklarla selamlamaları alkışlarla karşılandı.
