Çocukluğunda bile herkese güven veren bir tavrı vardı Arkadaşları, İstanbul'un son seçilmiş başkanı İmamoğlu'nu anlattı: Trabzon'da dünyaya gelen Ekrem İmamoğlu, üniversiteye kadar bu kentte okudu, çalıştı, yaşadı"¦ Çocukluğunu bilenler, yetişkinliğine tanıklık edenler, "Hep açık sözlüydü, özgüveni yüksekti" diyor. Cumhuriyet sevgisini İstiklal Savaşı Gazisi dedesi miras bıraktı
Çocukluğunda bile herkese güven veren bir tavrı vardı
Arkadaşları, İstanbul’un son seçilmiş başkanı İmamoğlu’nu anlattı: Trabzon’da dünyaya gelen Ekrem İmamoğlu, üniversiteye kadar bu kentte okudu, çalıştı, yaşadı… Çocukluğunu bilenler, yetişkinliğine tanıklık edenler, “Hep açık sözlüydü, özgüveni yüksekti” diyor.
~~İŞTE İMAMOĞLU'NUN AİLESİ
Cumhuriyet sevgisini İstiklal Savaşı Gazisi dedesi miras bıraktı Hala-dayı çocukları Hava ile Hasan'ın evliliğini isteyen, iki genci bir araya getiren kişi; Mevlüt İmamoğlu, yani Ekrem İmamoğlu'nun dedesi. İstiklal Savaşı Gazisi olan dedesini şöyle anlatıyor Ekrem İmamoğlu :
“Mevlüt Dedem, 1895 yılında Pulathane'nin (Akçaabat) Caneni (Cevizli) Köyü'nde dünyaya gözünü açmış. Aslında çok da açamamış belli ki, ‘Bu yaşamaz' denilerek bir kenarda eceline terk edilmiş. Kim derdi ki o ölüme terk edilen bebek, 1977 yılının Temmuz ayına kadar gözlerini hep açık tutacak diye. Savaşlara, hastalıklara rağmen hayata sımsıkı tutunup genç yaşında ailesinin hayattaki tek erkeği olarak kalacak diye. Kader mi, tesadüf mü diye kafamı karıştıran çok sayıda hikâyenin de sahibidir Mevlüt dedem. Onun mücadelesini biraz, Cumhuriyet'in hikâyesine benzetirim. En zorlu bir anda hayata tutunmak ve sonra yeni ve güçlü bir hayat inşa etmek…”
Mevlüt İmamoğlu
Küçük Ekrem, 6 yaşına kadar Mevlüt Dedesi'nin yanından hiç ayrılmamış. Savaş anılarını da aileye dair tarihi bilgileri de hep ondan dinlemiş.
“Mevlüt dedem, savaş görmüş aklı başında her asker gibi savaşlardan nefret ederdi; ‘Çok acımasızdır savaş, Allah ülkemizi savaşlardan korusun' derdi. Onun bu sözleri, İsmet İnönü'ye karşı yapılan eleştiriler sırasında hep aklıma gelir. Bu ülkeyi, her türlü diplomatik manevrayla 2. Dünya Savaşı'na girmekten alıkoyması ve tek bir çocuğu dahi babasız bırakmaması büyük takdire şayandır.
CEHALETİ SEVMEZDİ…
Dedemin savaş kadar sevmediği bir şey daha vardı: Cehalet. Kendisi okur yazar olmadığı halde tüm ailemize iyi eğitim almamızı telkin ederdi. Cumhuriyet sevgisi, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına olan bağlılığımız bize dedemden mirastır. Ne mutlu bana ki Hacı Mevlüt İmamoğlu'nun bizzat hissettirdiği Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle büyüdüm. Bir tane bile okur yazarı olmayan küçük bir Karadeniz köyünde, büyük bir istiklal mücadelesinde yok olmaktan kıl payı kurtulmuş bir ailenin ferdi olarak, bugün İstanbul'a hizmet etme şansı buldum.”
Anne Hava: Annesi Hava, kamyon şoförü bir babanın 8 çocuğundan biri. O kuşağın pek çok Anadolu kadını gibi okul görmemiş, çok istediği halde okuyamamış.
Küçük yaştan itibaren evdeki kadınlar ne yapıyorsa, Hava da onu yapmış; mutfakta, işte, tütünde, tarlada hep çalışmış. Trabzon- Akçaabat arasındaki Yıldızlı'da daha 13 yaşındayken, dayısının kereste fabrikasının da yemeklerini yapıyormuş Hava.
Dayı oğlu Hasan'la ilk tanışması da böyle… 6 yıl nişanlılıktan sonra 19 yaşında evlenmiş Hasan'la. O günden itibaren de hayatı boyunca kendi parasını kendi kazanmış. Bütün kadınlara da aynısını tavsiye ediyor. Onca iş arasında okuma yazmayı da yine kendi kendine öğrenmiş. İmamoğlu “Elbette babam ayrı ama ben ilk 8 yılımı, kardeşim doğana kadar annemle iç içe geçirdim, vicdanımı ve insan sevgimi ondan aldım” diye anlatıyor…
Baba Hasan: Hasan, üç kardeşin en büyüğü… Önce Erzurum Ziraat Fakültesi'ne kayıt yaptırmış, oradan da Ankara Diş Hekimliği bölümüne geçmiş. Ama baba Mevlüt İmamoğlu “Sana ihtiyacımız var” deyince, eğitimini bırakmış. Nalburiye dükkanı ile başlayan, zamanla bir kereste imalathanesine dönüşen şirket, şu anda İmamoğlu İnşaat markası altında devam ediyor. “Ailede en çok çekindiğim kişi” diye anlatıyor babasını İmamoğlu.
Kız kardeş Neslihan: İmamoğlu 8 yaşındayken kız kardeşi Neslihan dünyaya gelmiş. Endüstri Mühendisi Neslihan İmamoğlu Yakupçebioğlu ağabeyi Ekrem'i şu sözlerle anlatıyor: “Bana hep güven veriyordu. İlerleyen yıllarda aileyi toplayıp bir araya getiren de o oldu. Küçükleri, gençleri, benim akranlarımı hep destekledi. Çok etkileyicidir, insanları harekete geçirmeyi sever.”