Türkiye tarihinde 3. kez Avrupa Şampiyonası'na gidiyor. Grup maçlarında bazen karamsarlığa düştük, bazen sevindik. Başarmak o kadar kolay olmadı. İşte final yolculuğu...
Türkiye tarihinde 3. kez Avrupa Şampiyonası'na gidiyor. Grup maçlarında bazen karamsarlığa düştük, bazen sevindik. Başarmak o kadar kolay olmadı. İşte final yolculuğu... Kuralar çekildiğinde Türkiye'yi zor bir grup bekliyordu. Son Avrupa Şampiyonu bu gruptaydı ve 3 maçlık seyircisiz oynama cezası Türkiye'nin belini büküyordu... Türkiye eleme gruplarına seribaşı olarak katılamadı ve Türkiye'nin bulunduğu gruba, defansif futboluyla Avrupa'da yeni bir çığır açan Yunanistan liste başı olarak geliyordu. Macaristan da pek yabana atılacak takım değildi. 2 kez Dünya 2.cisi olmuş bir kültürden gelen Macaristan eski günlerine özlemle bakıyordu. Tabi bir de Norveç tehlikesi vardı. Norveç takımları hep Türk takımlarının belası olmuştu. YOLA MALTA GALİBİYETİYLE ÃIKTIK Türkiye eleme gruplarındaki ilk maçını 6 Ekim'de oynadı.Frankfurt Commerzbank Arena'daki maçın ikinci yarılarında Nihat ve Tümerâin gollerinin sevinci yankılandı bomboş statta. Aureilo da, Mehmet ismini alarak ilk kez Milli Takım'da forma giymekteydi. BUDAPEŞTE'DE GELEN ZAFER A Milli Takım, 2. maçında Budapeşte'de Macaristan'a konuk oldu. Rakip Macaristan tarihte, Türkiye'yi en çok yenen takımlardan biriydi. Ama Tuncayâın ilk yarıda attığı golle, güçlü Macarlar saf dışı bırakıldı. TERİM'İN İNCE MOLDOVA PLANI Fatih Terim Atinaâda, Yunanistan karşısına kayıpsız çıkmak istiyordu. Bunun için son engel yine sessiz oynanacak olan Moldova maçıydı. Terim usta bir manevra yapıp, oyuncularını medya ile barıştırmak istedi. Takımın kamp yaptığı otelde, âHerkes bahçeye insin. Bir saat istediğini konuşsun. Hiç çekinmeyin. Sizi eleştirenlere sahada olduğu gibi burada da cevap verinâ dedi. Rüştü bombayı patlattı: âBiz kimi yensek bir kılıf bulunuyor. O zayıf takım bu zayıf takım. Artık bunları aşın. Milli takım kimi yenince tatmin olunacakâ diyordu. Diğer oyuncular da benzer serzenişlerde bulundular. İçlerindeki kurtları döktüler. Terimâin bu planı tutmuştu. Moldovaâyı Hakan (4) ve Tuncayâın golleri ile 5-0 mağlup ettik... YUNANİSTAN'A BAĞIMSIZLIK HEDİYESİ! Grupta 3'te 3 yapan Türkiye, yine kendisi gibi puanları toplayan Yunanistan'a konuk oluyordu. Yunanistan maçın oynanacağı gün, Osmanlı Devleti'nden kopardığı bağımsızlığını kutluyordu ve bu günde gelebilecek bir zafer, onlar için en büyük hediye olacaktı. Son Avrupa şampiyonu tam kadro sahaya çıktı ve maçın hemen başında bulduğu golle, bu hediyeye bir adım daha yaklaştı. Ama Tuncay'ın çok geçmeden attığı golle Türkiye silkindi ve kendine geldi. 2.yarıda Gökhan Ãnal ve Tümer, kaleci Nikopolidis'in hayatında yemediği golleri Yunan ağlarına gönderiverdi. Kapanış, 2004'te Yunanistan'ı Avrupa Şampiyon'u yapan defansını ipe dizen Gökdeniz'e aitti. Yunanlılar, bağımsızlık günlerinde, Türkiye tarafından bozguna uğratıldılar ve Türkiye grup liderliğine oturdu. MYHRE'NİN HEDİYESİ 4 gün sonra yine seyircisiz olarak konuk ettiğimiz Norveç karşısında ilk yarıda yediğimiz 2 golle şaşkına döndük. 4 gün önceki Atina Zaferi'ni elde eden futbolculardan eser yoktu sanki. Neyseki 2.yarıda oyun düzenimiz biraz rayına oturdu ama kaçan goller beraberliği getirmiyordu. Bu dakikalarda devreye Norveç kalecisi girdi ve Myhre, Hamit'in çok da etkili olmayan 2 frikiğini biri son dakikada olmak üzere içeri aldı. KARDEŞ TOKADI! Türkiye Norveç beraberliğine rağmen grupta liderliğini sürdürdü ve Bosna'ya lider geldi. Ancak Bosna'da son dakikada hiç umulmadık bir yenilgi bizi bekliyordu. Türkiye ilk puan kaybının ardından, ilk mağlubiyetini almıştı. Artık işler Türkiye için hiç de iyi gitmeyecekti. MALTA'DA NE UMDUK NE BULDUK! Yine bir bağımsızlık günü ve yine futboldan öteye geçen bir maç. Malta da bağımsızlık gününü kutluyordu ve kaderin bir cilvesi yine bize karşı oynuyorlardı. Maç başladığında sanki Türkiye üst kısımda, Malta da sonunculukta değilmiş gibi bir tablo görüldü. Türkiye rahat kazanacağını tahmin ettiği maçta, beraberliği son dakikalarda attığı golle kurtarabiliyordu. Türkiye'nin ard arda 7 puan kaybetmesi, hiç hesapta olmayan Norveç'i bir anda potaya soktu. YALANCI BAHAR MACARİSTAN Ard arda gelen puan kayıplarına hiddetlenen Türkiye, Macaristan maçına çok agresif hisler içinde çıktı. Macaristan maçı mutlak kazanılacaktı ama dakikalar geçtikçe gol gelmiyordu. İskoç hakemin biraz da katkısıyla rakip 10 kişi kaldı ve Türkiye'nin galibiyet yolu açıldı. Türkiye 3-0 ile haklı bir zafer yaşıyordu ama bu zaferin yalancı olduğunu anlamak için çok beklemek gerekmeyecekti. MİLLİLER'NİN GAFLET UYKUSU Macaristan karşısında gelen 3-0'lık zaferi Türkiye'yi bir anda zafer sarhoşu yaptı ama Macarlar karşısında ilk 60 dakikada sergilenen futbol hiç iç açıcı değildi. Skorun farklı olması sebebiyle Türkiye yine karakteristik özelliğini gösterdi ve Moldova maçını unuttu. Moldova'da alınan 1-1'lik skor 'Uyan artık Türkiye' cinsindendi ama Türkiye hala gaflet uykusundaydı. KOMŞUNUN İLK GALİBİYETİ Grup liderliği hedefinden biraz uzaklaşan Türkiye, ardında Norveç'in nefesini hissedebiliyordu. Terör olaylarının yaşandığı günlerde kazanılacak bir Yunanistan maçı, Türkiye'ye verilebilecek en büyük tesellilerden biriydi ama olmadı. Sahadaki Milli Takımımız, büyük maçın ağırlığını kaldıramadı. Son Avrupa Şampiyonu Yunanistan bu fırsattan yararlandı ve tarihinde ilk kez Milli Takımımızı yenmeyi başardı, hem de Euro 2008'e gitmeyi garantileyerek. OSLO'DA NORVEÃ'E VERİLEN DERS Grupta kuralar çekildiğinde 2 favori vardı. Türkiye ve Yunanistan. Gerçekten de ilk maçlar sonunda grupta tablo bu şekildeydi fakat Türkiye'nin ard arda gelen puan kayıpları Norveç'i bir anda potaya sokmaklı kalmadı, Türkiye'nin Euro 2008 vizesi Norveç'in cebine girdi. Oslo'da kendi sahalarında alabilecekleri bir beraberlik kendileri için yetecekti. Yani Türkiye'nin multaka galip gelmesi gerekiyordu. Ancak maçın başında Norveç, 'tur benim' dercesine bir gol buldu geriye yaslanıp uzun toplarla çıkmaya başladı. Bu gol Milliler üzerinde Norveçliler'in beklediği etkiyi göstermemişti. Aksine Türkiye oyun disiplinine daha sıkı sarıldı, topu yere indirerek, Norveç'i adeta felç etti. Ãnce Emre'nin füzesi, ardından Nihat'ın akıl dolu vuruşuyla Oslo'da üzülen Norveçliler oldu. Türkiye, kendi kendine yaptığı puan kayıplarından ötürü Norveç'i potaya sokmuştu ve Norveç'i potanın dışına iten yine kendisi oldu. SAMİ YEN'DE MAÃ BİTMEYECEK GİBİYDİ Türkiye'nin Bosna Hersek'i yenmesi, Euro 2008'e gitmek demekti. Grupta iddiası olmayan Bosna Hersek, İstanbul'a turist gibi gelmişti ve oldukça rahattılar. İlk yarının sonlarında gelen gol, tüm Türkiye'yi coşturdu ama Türkiye rahatlatacak gol bir türlü gelmiyordu. Maçın sonlarına doğru nefesler tutuldu, dakikalar hiç geçmiyordu sanki. Ama son düdük çaldığında kazanan Türkiye olmuştu. Türkiye tarihinde 3. kez Avrupa Şampiyonası'na gitmeye hak kazanıyordu ve Fatih Terim kariyerinde bunu 2.kez başarıyordu. Saha içinde, İsviçre maçından beri birikmiş olan stres yükü birden boşalıverdi ve tüm Türkiye sevinç göz yaşlarına boğuldu.