Entegrasyonun aynasıydı iftar sofraları/ Celil GÜNDOĞDU

Entegrasyonun aynasıydı iftar sofraları/ Celil GÜNDOĞDU

Entegrasyonun aynasıydı iftar sofraları/ Celil GÜNDOĞDU Selam sayın okurlar, Avrupa’da ramazan yeni bir gelenekle sürüp gitmekte. Avrupalı Türkler ve müslümanlar önceleri aile içlerinde geleneksel hale getirdikleri iftar davetlerini geçen yıllar içerisinde güzel bir adete dönüştürerek, geniş katılımlı iftar programları haline dönüştürdüler. Özellikle son üç yılda hemen hemen her Avrupa ülkesinde geleneksel hale getirilen iftar sofraları Avrupa’da yaşayan tüm renk ve inançlara sahip insanların da rahatlıkla bir araya geldiği barış ve kardeşlik sofraları olmakta… Değişik inançlara sahip insanlar renk, dil ve din farkı gözetmeksizin entegrasyon sofralarında güzel bir birliktelik sergilemekteler. Özellikle 11 Eylül sonrası İslam’a ve mensubu oldukları müslümanlara yönelik menfi propagandaların yükseldiği bu dönemlerde İslam’ın güzel adeti olan Ramazan sofralarında halka oluşturan insanların bu güzel dayanışması art niyetlilere güzel cevap olmakta. Bu güzellikler gerek Avrupa Türk basınında gerekse Avrupalı basında takdirle yansıtılıyordu. Müslümanlar kendilerine yönelik tahrik dolu saldırılara ‘iftar sofralarında bir araya gelerek artniyetlilere en demokratik mesajları veriyorlardı. Tabi bundan da en çok tahrik edenler rahatsız oluyordu. Çünkü onların anlamsız ve art niyetli davranışları Avrupa’da yaşayan tüm demokratik ve aydın insanları sağ duyulu insanları daha da kenetliyordu. Almanya Köln ve Belçika Brüksel de bunları gördük. Entegrasyon için üretilen bir çok projenin önüne geçen ‘Ramazan iftar sofralarını yalnız oruç tutan müslümanlar değil, ayrı dinlere ve ırklara mensup, oruç tutan tutmayan tüm insanlar birlikte paylaştılar. Herkes, ayrımından uzak aynı yemeğe uzandı. Amaç karın doyurmak değildi tabi… Amaç Avrupa’da toplumsal barışa kast etmek isteyenlere sağduyulu insanların verdikleri birlik tepkisiydi. Bu durum Avrupalı yöneticileri ve siyasetçileri de çok etkiledi. Irkçı politikalar üzerine siyasetlerini bina edenlerin dışında, entegrasyon sofralarının birlik görüntüsü, hoşgörü ve barışın paylaşımı tün siyasetçi ve yöneticileride sonsuz mutlu etmişti. Bir ay boyu iftar sofralarını Avrupa’lı Başbakanlar, bakanlar ve yöneticiler de paylaştı. Bu sofralardaki manevi güzellik ve birlikteliklere adeta şapka çıkardılar. Hatta ortamdan etkilenen üst yönetici siyasiler ise ‘İslam’ın bu güzelliğinin çok önemli olduğunu barış ve kardeşlik dini olduğu’nun üzerine basa basa ifade ettiler. Bu söylemlerden T.C. Brüksel Büyükelçimiz Sayın Fuat Tanlay’da çok etkilenerek son bayram mesajında Schaerbekli Türklerin de Belediye Başkanı ve Federal Milletvekili Bernard Clerfayt’ın sözlerini destekleyerek kendisine teşekkür etmişti. Bakan Clerfayt ‘Müslümanları yakından tanıdığını ifade ederek, ’İslam dini barış, kardeşlik, hoşgörü ve iyilik’ dinidir. Çevremde ve iftar sofralarında bunu görmekteyim” demişti. Bu mesajların yayınlanmasında en büyük katkı şüphesiz ki; Avrupa’da bulunan bu organizasyonlara imza atan kurum ve sivil toplum örgütleridir. İftar sofralarının geleceğe yönelik ‘barış ve dayanışma adına yansıttığı bu entegrasyon görüntüsünün gelecekte de huzur ve barış içinde yansıtması dileğiyle bayramınızı tebrik ediyorum… 1-10-2008 Brüksel