Bu gün Aşura Muharrem ayının onuncu günü.
Saygıdeğer okurlar,
Bu gün Aşura Muharrem ayının onuncu günü.
Bu gün bundan 1370 yıl önce İslam peygamberi Hz. Muhammed (sav)'in sevgili torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın sevgili evlatları İmam Hüseyin ve 71 yareninin, Kerbela'da Muaviye oğlu Yezid komutasındaki ordular tarafından acımasızca bir şekilde katledilişlerinin yıl dönümü. İslam ve insanlık tarihinin acı ve gözyaşı içerisinde andığı bu gün hak ile batılın mücadelesindeki insanlık onurunun, özgürlük aşkının, silaha galip geldiği bir gündür.
Kerbela'da karşı karşıya gelen ve savaşan iki tarafa baktığımızda hak tarafı ile batıl tarafını tahlil etmek mümkün. Bir tarafta halkın daveti üzerine Kufe'ye gelen Hz Resulullah'ın vahiy evinde, Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın eğitim ve öğretisiyle yetişmiş bir imam, diğer tarafta İslam'ın tüm hukuklarını ayaklar altına alan, zamanındaki insanları baskı ve korku üzerine esir alarak, onlara hükmeden özgürlük düşmanı Muaviye oğlu Yezid var.
Hak cephesinde İslam dininin ve insanlık onurunun ayaklar altına alınmak istemesine canıyla evlatlarıyla karşıkoymaya çalışan Resul evladı İmam Hüseyin ve yarenleri, batıl cephesinde ise, İslam Peygamberi Resulullah'ın getirdiği dinin temsilcisi olduğunu ileri sürerek, Peygamber evlatlarını acımasızca katledebilen Muaviye oğlu Yezid var.
Batıl cephesinin önderi olan Yezid kendisine biat etmesi ve iktidarını meşrulaştırmak için Peygamber evladı İmam Hüseyin'den zorla biat almak ister. İmam Hüseyin ise kendi ifadesiyle "Zalim ve fasık Yezid haksız bir biçimde layık olmadığı halde ceddim Peygamberin dinini ayaklar altına alarak, benden biat istiyor. Kendi hilafetini kabul etmemi istiyor. Ben bunu kabul edemem. Etmediğim takdirde beni ve evlatlarımı katletmekle tehdit ediyor. Ben ceddimim dininin, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasına tahammül edemem" demişti.
İmam Hüseyin 'Eğer ceddim Resululah'ın dini ayaklar altına alınacaksa ey kılıçlar doğrayın beni" diyerek zamanın zalim Yezid iktidarına karşı durmuştu. Yezid İmam Hüseyin'in biat etmeyeceğini anladıktan sonra ordularını İmam Hiseyin'in üzerine saldırmıştı. İmam Hüseyin ise kahramanca savaşmış ve bu savaş neticesi 6 aylık bebeği, genç evlarları ile birlikte şehadet şerbeti içmişlerdir.
Kerbela salt bir rutin olayın sonucu değildir. İnsanlık aleminin özgürlük aşkı uğruna tüm değerlerin feda edilebileceğinin gösterildiği gündür. Kerbela olayı kutsal misyon yüklenen ve bu misyonun daha sonra gelecek olan özgürlük aşıklarına ilham olduğu bir gün olmuştuır.
Bu gün bu anlamda yiyeceklerden yapılan tatlı günü yani 'Aşure günü' olmanın ötesinde İmam Hüseyin'in 14 asır önce insanlığa verdiği kutsal mesajın algılanması ve yaşatılması anlamında olan 'Aşura günü' dür.
Kerbela kıyamı Aşura ile Aşure'nin arasında olan ince bir çizgiyi dahada belirginleştirdi. Bu günü tatlı günü olmaktan çıkarmış, mesajlar içeren 'Aşura günü' yapmıştır. Aşure kelimesinin son harfi olan 'e' harfini, Kerbela kıyamı ile 'a' harfini alarak, mesaj veren gün olarak tarihe geçmiştir. Bu gün Aşura günü Kerbela'da insanlık adına önemli bir gün olmuştur. Daha sonra bir çok ulusa ilham kaynağı olan Kerbela kıyamı, insanlık onuru, gururu ve özgürlüğü adına çok önemli mesajların olduğu, İmam Hüseyin'in kanıyla, canıyla yazdığı ulvi bir özgürlük destanıdır. Bu destanı okumak ve anlamakda özgürlük aşıklarının görevi olmalıdır.
Hak ile batılın keskin çizgilerle belli olduğu Kerbela'da özgürlük şerbeti içen tüm şehitleri saygıyla anıyorum
Selam olsun 'insanlığın hür olarak doğup, hür olarak ölmesi' gerektiği bilincini insanlığa aktaran Kerbelanın masum şehitlerine....
Saygılarımla...