Yaşam tarzı ve beslenme göz sağlığını etkiliyor

Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı araştırma, yaşam tarzı ve beslenmenin görme kayıplarının en önemli sebebi olan Sarı Nokta Hastalığına neden olabileceğini ortaya çıkardı.  

Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı araştırma, yaşam tarzı ve beslenmenin görme kayıplarının en önemli sebebi olan Sarı Nokta Hastalığına neden olabileceğini ortaya çıkardı.  
 

13 milyondan fazla kişide belirtilerinin görüldüğü sarı nokta hastalığı (Yaşa bağlı Makula Dejenerasyonu) Amerika’da ileri yaşta görme kaybı yaşanmasının en önemli sebepleri arasında sayılıyor. Yapılan son araştırmalar; beslenme şekli, sigara içme ve vücut kitle endeksinin sarı nokta hastalığına neden olabilecek etkenler arasında olduğunu gösteriyor.  

Harvard Tıp Fakültesi ve Harvard Halk Sağlığı Okulu’nun yaptığı araştırmaya göre; sağlıklı beslenen, sigara içmeyen, alkol kullanmayan ve vücut yapısına uygun kiloya sahip kişilerde sarı nokta hastalığına yakalanma riskinin daha az olduğu görüldü.  

Amerika’da 67 ve 71 yaşlarında 934 kişi üzerinde yapılan araştırmada, katılımcıların yarısı Boston göz ve kulak kliniği, diğer yarısı ise Portland’da bulunan bir göz kliniğinde takip edilmiştir. Tamamıyla yaşam tarzı ve beslenmenin sarı nokta hastalığına etkisinin araştırıldığı çalışmada kişilerin 184’ünde Sarı nokta hastalığı görülmezken, geri kalanında orta ve ileri derecede sarı nokta hastalığı görülmüştür.  

Lens ya da basit tedavi yöntemleri ile tedavi edilemeyen sarı nokta hastalığına yakalanma riskini azaltmak için sigaradan uzak durulmasını, kilo kontrolü yapılmasını ve dengeli beslenmeyi öneren uzmanlar, aynı zamanda lutein yönünden zengin gıdalar tüketilmesi konusunda da uyarıyor. Ancak yeteri kadar lutein almak için, özellikle belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekiyor. (örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi). Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabilir ve sarı nokta hastalığı riski önemli oranda azalabilir. 
 

*Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin vitaminler olduğu söylenebilir. 
 
 

Bilgi için: Seher Saygın / Essance İstanbul İletişim Danışmanlığı / 212 352 41 92 

seher.saygin@essance-istanbul.com