Ergenekon, Başörtüsü, Kürt sorunu, KPS, Pahalı akaryakıt, Marmara saldırısı, Wikileaks, gibi gündemlere bir yenisi daha eklendi, Yumurtalı protesto.
Türkiye hılza değişen gündemleriyle Guiness Rekorlar kitabında yer alacağa benziyor.
Ergenekon, Başörtüsü, Kürt sorunu, KPS, Pahalı akaryakıt, Marmara saldırısı, Wikileaks, gibi gündemlere bir yenisi daha eklendi, Yumurtalı protesto. Üniversitelerde verilen konferanslarda Üniversiteli öğrencilerin bazı siyasilere ve konferans verenlere yönelik yumurtalı saldırıları, hükümetle muhalefeti karşı karşıya getirdi. Siyasiler ve konuşmacıları koruyan emniyet yetkilileri artık açık havalarda bile şemsiye taşır duruma geldiler. Yumurtalı saldırılara karşı önlemleri bu şekilde almaya çalışıyorlar.
Her konuda olduğu gibi 'Yumurtalı Protesto' da ülkemiz halkını ikiye böldü. Hükümet kanadı ve ona yakın medya çevreleri, "Saldırıları Ergenekoncuların organize ettiklerini ileri sürerek, demokrasi adına bu tür saldırıları tasvip etmediklerini yumurtalı saldırıda bulunanların hemen cezalandırılmasını talep etmekteler. Muhalafet ve ona yakın medya çevreleride, "demokrasilerde bu tür eylemlerin normal olduğunu tahammül edilmesi gerektiği, öğrencilerin muhatap alınarak, isteklerine kulak verilmesi yönünde" düşünceler beyan etmekteler.
Bir zamanlar Irak'ta başlayan ayakkabı fırlatma furyası dünyada dalga dalga yayılmış bir çok siyasi ayakkabı ve terlikle protesto edilmişti. Son zamanlarda Türkiye'de 'Yumurtalı' Protesto moda oldu. Kimisi yumurtayı atarak, kimisi meydanlarda yumurtaları sucukla pişirerek, omlet yaparak tepkisini dile getirmekte. Yumurtanın gündemin birinci sıraya yerleşmesiyle yumurta fiyatlarıda tavan yaptı doğal olarak. Yumurta siyasi ve bilimsel toplantılarda artık yararı ve zararıyla en çok tartışılan gıda maddelerinin başında gelmeye başladı.
Bir çok gündemi bir anda altüst eden Yumurtalaı protestolar bir anda Türkiye gündeminde ilk sırayı alırken 'yumurta ile ilgili ilginç benzetmeler de arka arkaya gelmeye başladı. "Yumurtalaraı başlara değil, tavalara atın.", " Yumurtayı atmayın yeyin.", "Yumurtayla demokrasi savunulmaz.", "Yumurta mı demokrasiden, demokrasi mi yumurtadan çıkar", "Sucuklar benden, yumurtalar sizden", "Yumurta bayramı" gibi gayri ciddi deyimler bir anda ortalıkta dolaşmaya başladı.
Bunlar bilinen ve görülen ülkemiz manzaralarında oluşan haklı veya haksız gerçekler.
Demokrasilerde protestolar demokratik halklardandır. Ancak tepkiler protesto aracılığıyla ortaya konulduğunda şiddetten kaçma da bir demokrasi anlayış olmalıdır. Haklı bir konuda taleplerde bulunurken, bunları şiddet yoluyla haksız duruma düşürmemek gerekir.
Üniversitelilerin muhatap alınarak demokratik zeminlerde onların taleplerine kulak verilmesi onların dinlenmesi gerekir.