AVRUPALI TÜRKLERİN SESİ KANAL AVRUPA’YA SAHİP ÇIKMALIYIZ

İlk başlarda Göçmen Türkler diye adlandırılan işçilerin 1960’lı yıllarda başlayan Avrupa çıkartmasının ardından yıllar sel gibi akarak, 50 yıl geride kaldı.  Bu süreç içerisinde Avrupalı Türkler, gösterdikleri büyük uyum ve performanslarla kendilerini geliştirerek, bulundukları ülkelerde yaşama kalite kattılar.

İlk başlarda Göçmen Türkler diye adlandırılan işçilerin 1960’lı yıllarda başlayan Avrupa çıkartmasının ardından yıllar sel gibi akarak, 50 yıl geride kaldı.  Bu süreç içerisinde Avrupalı Türkler, gösterdikleri büyük uyum ve performanslarla kendilerini geliştirerek, bulundukları ülkelerde yaşama kalite kattılar.

Geri dönüş psikolojisi ile kaybedilen 15-20 yılın ardından bulundukları ülkeleri yurt edinmeleri ise, son 30 yılda ağırlık kazandı. Avrupalı Türklerin artık kalıcı olmalarının ağırlık kazanmasıyla geçen yıllarında telafi edilmesi için Türk toplumu eğitim başta olmak üzere sosyal siyasal ve ekonomik anlamda büyük başarılara imza attılar. Avrupa’da yaşayan 5 milyon Türk bulundukları ülke haklarıyla büyük uyum içerisinde yaşama renk katmaktalar.

Genç potansiyele sahip olan Avrupalı Türkler, Avrupa’ya taze kan ve büyüyen nüfusuyla da pazar olmakta. Üreten ve ürettiğini tüketen bir toplum olarak’da Avrupa ülkelerine ek yük getirmeyerek, bilakis global krize rağmen müteşebbis ruhlarıyla Avrupa ekonomilerine katkılarda bulunmaktalar.

Siyasi alanda Bakanlık,  Milletvekilliği ve Meclis üyelikleriyle siyasal yaşama, birikimlerini zekalarıyla birleştirerek ekonomik alana, kültürel zenginlikleriyle de sosyal yaşama katkılarda bulunan Avrupalı Türkler, Avrupa’nın parlayan yıldızları olarak yükselmekteler.

Avrupalı Türkler her alanda gösterdikleri başarılarına kendi toplumunun duygularını, düşüncelerini ve haber alma hakkını verebilme adına kendi medyalarını da oluşturmaktalar.

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türkçe dilinde yayınlanan gazete, dergi ve radyolar yanında Avrupalı Türklerin sesi olan Kanal Avrupa’da televizyonculuk alanında Türk medyasının starı olarak her geçen gün gelişmekte. Ali Paşa Akbaş’ın öncülüğünde kurulan ‘Kanal Avrupa’ Avrupalı Türkler’in Türkçe sesi olarak yıllardan beri tüm imkansızlıklara rağmen yayınlarına devam etmekte.

Avrupalı Türklerin istek, beklenti ve sorunlarının duyrulmasında önemli bir kanal olan ve uydudan yayınlanan ‘Kanal Avrupa’ ya tüm Avrupalı Türkler olarak sahip çıkmalıyız.

Bir çok yayın organı çıkıp kısa bir dönemde ekonomik nedenlerden dolayı kapanmakta. ‘Kanal Avrupa’ Avrupalı Türklerin tek televizyonudur. Bu televizyon sayesinde bir çok basın mensubu ve akademisyenler kendilerini ifade etme fırsatı buldular. Almanya başta olmak üzere Hollanda ve Belçika’dan bir çok kişi bu televizyonun imkanlarıyla yüzlerce program yapmaktalar. Belçika’dan Gazeteci Yusuf Çınal, Gazeteci Hüseyin Dönmez ve  Halk Sanatçıcı Yusuf Akbaş’da program yaptı. Hüseyin Dönmez’in sunduğu ‘Avrupa Baskısı’ halen devam etmekte.

Avrupalı Türklerin sesi Kanal Avrupa’da  Gazeteci Hüseyin Dönmez’in başarılı sunumuyla gerçekleştirilen ‘Avrupa Baskısı’ adlı programda ‘Avrupa yerel basının sorunları’ gündem edilmişti. O programa Belçika Haber olarak bizde katılmış sorunları tartışmıştık. Program sonrası görüştüğümüz Kanal Avrupa sahibi Sayın Ali Paşa Akbaş ile biraz daha yakından tanışma fırsatımız oldu. Genç yaşında büyük bir esere imza atan Akbaş,  mütevazi ve esprili kişiliği, engin ve hoşgörülü anlayışı ile toplumun tüm kesimlerini kucaklayan sorumluluk duygusuna sahip değerli bir şahsiyettir. Akbaş, Avrupalı Türklerin gerçek sesi olması hasebiyle kurduğu ‘Kanal Avrupa’ ile ilgili çalışmalarını anlattı.

Yunus Emre, Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli hoşgörüsüyle toplumun tüm renklerine hitap ettiklerini belirten Akbaş, Anadolu’nun tüm renklerini, tüm senfonilerini birarada bulunduran bir yayın anlayışıyla yola çıktıklarını belirtti. Kanal Avrupa tüm Avrupalı Türklerin ortak sesi olarak yayınlarına devam etmekte.  Büyük fedekarlıklarla ‘Kanal Avrupa’yı ayakta tutmaya çalışan Akbaş, zaman zaman duygulanarak evladı gibi gördüğü televizyon kanalını tüm imkansızlıklara karşı koruma mücadelesi vermekte.

Takdir edersiniz ki; uydu kanalıyla yayın yapan bir televizyonu yaşatmak kolay bir iş değildir. Bizler Belçika çapında basılı yayın yapan gazeteciler olarak basının önemi ve zorluklarını çok iyi biliyoruz. Televizyon ise yazılı basından kat kat daha pahalı  bir hizmeti gerektiriyor.

Ali Paşa Akbaş beyin sorumluluk duygusuyla, Avrupalı Türklerin sesi olan ‘Kanal Avrupa’yı kurarak, Türkçe dilinde yayın yapması büyük bir fedekarlık olmuştur. Ali beyin başlatmış olduğu bu medeni cesareti tüm Avrupalı Türkler olarak biz de desteklemeliyiz.

Kanal Avrupa zaman zaman ekonomik anlamda sıkıntılar yaşamakta. Avrupalı Türklerin sesi olan bu televizyon için bizler ne yapabiliriz? Televizyonumuzun kalitesine kalite katabilecek ne tür çalışmalarda ve katkılarda bulunabiliriz?

Bu konular üzerinde bir kaç öneride bulunmak istiyorum.

1-    Avrpalı Türkleri pazar olarak gören Avrupa’da hizmet veren Türk ve bulunduğumuz ülkedeki şirketlerin reklamlarının bu televizyonda değerlendirmeleri noktasında yönlendirici olmak.

2-    Programlara sponsor olabilecek özellikle Türk işverenleri ile tanışma yemeklerinde bir araya gelerek onlara,  ‘Kanal Avrupa’nın misyonunun anlatılmasını sağlamak.

3-    ‘Kanal Avrupa ile Dayanışma Platformları’ oluşturularak Kanal Avrupa Gönüllüleri kampanyaları yapmak. Kanalın tüm Türk hane ve işyerlerinde izlenmesi için tanıtım kampanyaları düzenlemek.

4-    Avrupa’da Türkçe yayın yapan ‘Avrupa Türkçe Medya Dostluk Grubu” oluşturularak, Kanala bilgi akışı sağlanmalı. Bu grup kanalıyla kanalın daha etkin tanıtımının yapılmasını sağlamak.

5-    Facebook, Twitter ve Avrupa’da sanal anlamda yayın yapan haber sitelerinden ‘Kanal Avrupa’nın reklamı yapılarak, link verilmesini sağlamak.

6-    Kanal Avrupa’nın daha sistemli ve düzenli bir şekilde Reklam çalışmalarını geliştirecek ciddi ajanslarla ortak projelerde bulunmak.

7-    Avrupa genelinde bulunan tüm yerel anlamda yayın yapan basın organlarıyla tanışarak, televizyonun tanıtımı, önemi ve misyonu konusunda haber ve reklamların yapılmasını sağlamak.

8-    Avrupa’daki hedef kitle olan 5 milyon Avrupalı Türk’ün kendi dünyasını anlatan haberlere, programlara ve dizilere öncelik vermek. Avrupalı her Türk’ün evinde en az 2 -3 saat ‘Kanal Avrupa’ izlenmesini sağlayarak, reytinglerin artışına destekte bulunmak.

9-    ‘Kanal Avrupa’nın misyon ve yayınlarını anlatan broşür, el, ilanı ve kısa metrajlı tanıtım cd’leri ile sivil toplum kuruluşlarıyla ortak tanıtım proglamları tertiplemek.

10-  Kanal Avrupa’ya reklam anlamında katkıda bulunanları onure etme adına yılda en az bir kere ‘Kanal Avrupa’ya katkıda bulunan işadamları Ödül’ töreni düzenlemek. Bu ödül törenleri katılımı teşvik eder.

11-  Halkla dayanışma konserleri düzenleyerek, kanalın tanıtımının ve gündemde kalmasını sağlamak.

12-  Ülkelerdeki Türk kökenli spor kulüplerinin tanıtımlarının yapılarak, düzenlenen turnuvalarda kanalın tanıtımının yapılmasını sağlamak

13-  Avrupa’da yetişmiş televizyon ve sanat filim çevresi ile yakın işbirliği oluşturularak, yeni projeler üzerinde çalışmalarda bulunmak ortak projeler üretmek.

14-  Vatandaşlar olarak, Kanal Avrupa’nın önce kendi evimizde izlenmesini sağlayıp, komşumuza ve mahallemizde bulunan diğer şahıslarada önererek, onların izlemesinide sağlamak.

15-  Avrupa’da Türkçe yayın yapan gazetelerin köşe yazarlarının ‘Kanal Avrupa’nın önemine vurgu yapacak yazıların yayınlanması.

16-  Kanal Avrupa’nın kendi sanal sitesindeki sayfasının çok sistemli ve kapsamlı olması için görsel ve içerik anlamında dizayn edilmesi.

Tabii belirttiğimiz bu konuların bir anda olması mümkün değildir. Ancak yapılabilineceklerden başlayarak bu konuların dikkate alınması ve peryodik olarak istişarelerde bulunulmasında büyük yararlar vardır. Şimdilik bunula yetinelim. Saygılarımla...