Bu hafta 21 Şubat günü CHP Belçika Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin seçimi yapılacaktır. Seçimin Ülkemiz ve Belçika Türk Toplumu adına hayırlara vesile olması dileklerimizle demokratik yarışa katılan tüm adaylara şimdiden başarılar diliyoruz.
Bu hafta 21 Şubat günü CHP Belçika Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin seçimi yapılacaktır. Seçimin Ülkemiz ve Belçika Türk Toplumu adına hayırlara vesile olması dileklerimizle demokratik yarışa katılan tüm adaylara şimdiden başarılar diliyoruz.
Bilindiği gibi CHP köklü bir partidir. Atatürk’ün kurduğu bu partinin misyonu ve ağırlığıda bir o kadar önemlidir. Bu parti yıllardır muhalefette olmasına, tüm saldırı ve hakaretlere rağmen dimdik ayaktadır.
Bilindiği gibi partileri iktidara taşıyan ilkeleri ve toplumsal projeleridir. Eğer partiler iktidar olamıyorsa burada partililerin ya çalışmadıkları ya da kendilerini ifade edemedikleriyle ilgili sorgulamalar başlar.
Bazen parti liderleri çok iyi olsalar da eğer tüm partililer ve teşkilatlar çalışmıyor, toplumla içli dışlı olmuyorlarsa partinin iktidar şansı da azalır.
‘Kuş kanadıyla uçar’ anlayışıyla Liderle beraber tüm teşkilatlarda çalışırlarsa başarı ve iktidar şansı da artar. CHP’nin yıllarca çektiği sıkıntı parti içi muhalefetin hep ön planda olması olmuştur. CHP’li bazı kesimler, eforunu daha iyi daha kaliteli projelere yöneltecekken, demokratik yarış adı altında hep parti içi iktidara oynayarak, enerji kaybetmekte.
Yurdumuzdaki bu anlayışı ne yazık ki Yurt dışı teşkilatlanmalarında da görmekteyiz. Demokratik yarışa elbette tüm partililer aynı eşit şartlarda katılarak, göreve talip olabilirler. Ancak kimi zaman duygular ön plana çıkarak, adayların niteliklerine bakılmaksızın sırf karşıdakini alaşağı etme adına seçimlere katılımları görüyoruz.
Seçilenler bir ekip ruhuyla değil, seçildikleri ilk günden beri şahsi güç gösterimleriyle ön plana çıkarak, patilerini iktidara taşıyacak projelerle uğraşacaklarına var olan Başkanı nasıl ekarte edeceğiz duygusuyla Yönetim kurulunda huzursuzluklara neden olmaktalar. Bu anlayış kim tarafından uygulanırsa uygulansın çok yanlıştır.
Seçilenler, üyelerin kendilerine verdikleri yetkileri partinin çıkarları doğrultusunda görev dönemlerinin sonuna kadar çalışmalarını fedekarca sürdürmelidirler.
Kongre zamanı geldinde de demokratik seçilme haklarını kullanmalılar. Seçilenlerin kendi içlerinde hemen hesaplaşmalara gitmesi parti teşkilatında soğukluklara neden olması parti adına toplum adına eksikliklere neden olur.
Parti teşkilatlarını yönetmeye talip olanlar tüm dengeleri gözeterek partiye zarar vermeden çalışmalarını yapmalıdır. Seçileceklerin edindikleri tecrübeler daima göz önünde tutularak, geçmiş dönemdeki eksi ve artılar mukayese edilerek, daha da ileriye yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır.
Tecrübeli var olan yöneticilerin zaman kaybı yaşanmadan yollarına devam etmeleri gerekir. Yeni seçileceklerin edinecekleri tecrübeler zaman kaybına neden olacağından, tecrübe edinmiş yöneticilerin güçlendirilerek yollarına devam etmeleri sağlandığında daha hızlı yol alınacağını düşünüyorum. Bu benim şahsi kanaatimdir elbette.
Seçeceklerimizin parti ilke ve politikalarını özümseyen, koşan, koşturan, halkın tüm kesimiyle içli dışlı olması gerekenler olması lazım, Seçilecek Başkan’ın Genel Merkez ile uyum gösteren, gece gündüz koşan koşturanlardan seçilmesi gerekir.
Partisini iktidara taşıyabilecek tecrübeleri ve saygınlığıyla toplumun tüm kesimlerimi kucaklayacak vatan ve halk için mücadele edecek yönetici gücü olan bir Başkanla CHP Belçika Birliği daha da güçlü olacak ve yoluna devam edecektir.
Sırf seçilsin diye atıl bir kişinin Başkan olması beklentileri tam karşılamasa da edinilmiş artıları daha da eksiye götürecek sonuçlara vesile olacağı endişesini taşımaktayız.
Şuanki Zuhal Kayhan başkanlığındaki ‘CHP Belçika Birliği’yönetimi. çok sıkıntılı günler yaşasada başarılı çalışmalarda bulundular. Bir Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, üst üste iki genel seçim için gece gündüz koştular. Günlerce Başkonsolosluklarda sandıklara sahip çıktılar. Dernek Lokalini oluşturarak çalışmalarını tüm sıkıntılara rağmen buradan sürdürdüler. CHP Belçika Birliği’nin adını tüm saldırılara rağmen yaşatma mücadelesi verdiler. Kendilerini tebrik ediyoruz. Unutmamalıyız ki:küçük başarıları alkışlayamayanlar, büyük başarıları alkışlayamazlar.
Bu kadar sıkıntılı ve edinilmiş tecrübelerin zayi olmaması için benim şahsi kanaatim zorlukları göğüsleyen bu kadronun bir dönem daha yoluna devam etmesi, eksikliklerin giderilerek, tüm üyelerin katılım ve destekleriyle birliğin daha iyi yerlere gelmesi sağlanabilir” diye düşünüyorum. Tabiki takdir CHP Birliği üyelerinindir. Alacakları kararlara da saygı duyarız.
İşte bu nedenle tecrübeleri olan Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Halkçı ve toplumu yarınların aydınlık günlerine taşıyacak, Belçika Türk Toplumunun tüm sorunlarını partiye aktarabilecek, güçlü ve aydın ekibi olan bir Başkan’ın seçilmesi dileklerimizle, kongre’nin şimdiden hayırlara vesile olmasını arzuluyoruz.
Seçim sonucunun demokratik düşüncenin bir yansıması olacağını düşünerek, seçilen kim olursa olsun, bir ekip ruhuyla CHP Belçika Birliği aydınlık yoluna devam etmelidir.
Saygılarımla.
