Barış dini olan İslam dinimizin ekseninde Allah sevgisinden sonra insan sevgisi vardır. İnsanı yaratılanların en şereflisi olarak ifade eden Yüce Allah, "Bir insanın ölümünün alemin ölümü olarak" buyurmakta.
Dinine, ırkına ve diline bakılmaksızın insanı ‘Eşref-i mahlukat’ olarak, Yüce Kitabında yarattığını ifade eden Yüce Rabbimin selamıyla sizleri selamlıyorum...
Barış dini olan İslam dinimizin ekseninde Allah sevgisinden sonra insan sevgisi vardır. İnsanı yaratılanların en şereflisi olarak ifade eden Yüce Allah, “Bir insanın ölümünün alemin ölümü olarak” buyurmakta.
Rahmet peygamberimiz olan Hz. Resulullah (sav) ise, insanlara mahsus olan “en güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini” bizzat kendisi ifade etmekte. İmam Ali (as) “Hepimiz Adem kardeşiyiz” buyurmakta.
Dinimiz insanları alemlerin efendisi olarak lanse etmekte. Ehlibeyt, Ensar ve Ashab’ın öğretilerinde ‘önce insan’ anlayışı ön plana çıkmakta.
Mevlana “kim olursan ol gel” diyerek dinine ırkına bakılmaksızın tüm insanlığı dergahına davet eder, Yunus Emre “Yaratılanı severim yaradan’dan ötürü” demiştir. Hacı Bektaş-ı Veli “En büyük günah insan kalbini kırmaktır” diye asırlar öncesi seslenmiştir.
İşte bizim asıl orjinal İslam’ımız bu anlayıştır. Hak’dan yana insanlığı seven ve barışı koruyan İslam’dır. Bizim asıl İslam’ımız, saldıran değil, savunan İslam’dır.
Bizler Muhammedi olan bu öz İslam’ın azameti ve saygısıyla büyüdük. Atalarımız bu öğretiyle insanlığı kucakladılar. Dostluk ve dayanışmalarımız bu öğretiyle her zaman anlam buldu.
Ancak Barış dini olan, insanlığı kardeş olarak gören dinimiz, ne yazık ki Vehabbi, Selefi anlayışın yozlaştırdığı kültürel inançsal değerlerle deforme edilmeye başlanıldı. Dinimizin en güzel değerleri kısır siyasi çekişmelere alet edildiğinde, dinimiz gördüğü zaralı eylemlerle ne yazık ki mazlum duruma düşürüldü.
İçimizdeki Vehabbi hainler, dinimizi barış sıfatından arındırarak, kendi sapık fetvaları ve eylemleriyle kan döken, baş kesen, mazlum ve masumları öldürmekten çekinmeyen mankutlar haline dönüştürmeye başladılar. Vehabi mankutların son yıllarda yaptıkları çirkin saldırı ve korkunç eylemleri ne yazık ki dünya kamuoyunda dinimizi asıl amacının ötesinde bir din anlayışına sürüklemiştir.
Öz Muhammedi İslam dininin mensubu, ehlibeyt, ashab ve ensar sevgisiyle dolu duyarlı Müslümanlar, bu fanatik ve marjinal düşünceye sahip olanların asla oyununa gelmeyecektir.
Vehabbi kodlu, İŞİD armalı eli kanlı teröristler, Ortadoğu’da Irak ve, Suriye’de katlettikleri müslümanların kanlarına doymayarak, çirkin eylemlerini, Avrupa ve diğer ülkelerede taşıyarak, yüzlerce masum insanın kanına girmekteler.
Cennete gidecesiniz diye canlı bombalarla Allah’ın yarattığı ‘Eşrefi mahlukat’ı yok edenlerin cennete gideceğini düşünmek aptallıktır. Kandırılmış insanları kullanan İnancı ve ırkı ne olursa olsun tüm teröristleri şiddetle kınıyorum.
Ülkemizde ve Ortadoğu’da kendini vahşi cinayet ve katliamlarıyla gösteren İŞİD’in Avrupa’nın kalbinde eylemlere girişmesi ve unlarca insanı katledip, yüzlerce insanı yaralayıp, milyonlarca insanda korku oluşturma eylemi ve amaçlarını şiddetle redediyoruz. Bu azılı teröristlerin kahpe oyunları, inancı ne olursa olsun, insanlığın dayanışmasıyla aşılır.
Bu çirkin terör örgütü Brüksel’de de 22 Mart’ta kendisini göstererek, yaptığı kanlı eylemlerle Belçika ve insanlık tarihinin en kanlı eylemlerine imza attılar. Bizim ülkemizde ve Ortadoğu’da yıllarca bu örgütün verdiği acıları, Avrupa ve belçika halkları da çekmeye başladılar. İnsanlık suçu işleyen bu teröristleri Tarih lanetle anacaktır.
Bu duygularla sesleniyoruz ‘Ey Belçika sizinleyiz. Acınız acımızdır”
Terör eylemlerin de yaşamlarını yitirenleri rahmetle anarken, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Saygılarımla...
