BASINI ÖZGÜR OLMAYAN TOPLUMLAR ÖZGÜR SAYILMAZLAR / Celil GÜNDOĞDU

Bugün 3 Mayıs çok anlamlı bir gün. Milli, dini ve güncel günlerin bir araya geldiği ender günlerden birisidir bugün. Miraç Kandili Yüce Hz. Resulullah'ın Yüce Allah'ın huzuruna Miraç'a yükseldiği anlamlı bir gündür bugün. Tüm islam Aeminin Miraç Kandilini tebrik ediyoruz. 3 Mayıs Türkçüler Bayramı ise Dünya Türkleri'nin kutladığı "˜Türkçülük bayramıdır" Bu bayram vesilesiyle de Tüm Türk Dünyasını tebrik ediyoruz. Asıl mesleğimizle ilgili olan gün ise 3 Mayıs "˜Dünya Basın Özgürlüğü Günü'dür Kısaca "˜3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü' hakkında sizlerle kısa bilgileri paylaşalım

Bugün 3 Mayıs çok anlamlı bir gün. Milli, dini ve güncel günlerin bir araya geldiği ender günlerden birisidir bugün. Miraç Kandili Yüce Hz. Resulullah’ın Yüce Allah’ın huzuruna Miraç’a yükseldiği anlamlı bir gündür bugün. Tüm islam Aeminin Miraç Kandilini tebrik ediyoruz. 3 Mayıs Türkçüler Bayramı ise Dünya Türkleri’nin kutladığı ‘Türkçülük bayramıdır” Bu bayram vesilesiyle de Tüm Türk Dünyasını tebrik ediyoruz. 

Asıl mesleğimizle ilgili olan gün ise 3 Mayıs ‘Dünya Basın Özgürlüğü Günü’dür Kısaca ‘3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ hakkında sizlerle kısa bilgileri paylaşalım.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü, 3 Mayıs 1991’de UNESCO tarafından Namibya’nın Windhoek kentinde düzenlenen uluslararası konferansta bağımsız ve çoğulcu medya için imzalanan “Windhoek Deklarasyonu” anısına, 1993’ten beri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla kutlanıyor."¨Deklerasyonla hükümetlere basın özgürlüğü ve bunun demokratik özüne vurgu yapılarak, özgür ve bağımsız basının her demokratik toplumun en önemli parçası olduğu ve bunun temin edilmesi çağrısında bulunulmuştu.

Bu konuda düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Basını Özgür olmayan toplumların özgürlüğü tartışılır” bu sözden yola çıkarak, Özgür basın, toplumların özgür iradelerinin, özgür biçimde yansıtması bakımından çok önemlidir. İradelerini ve düşüncelerini özgürce ifade eden toplumlar, her zaman ilerleyen ve gelişen toplumlar olmuşlardır. Gelişen toplumların en büyük göstergesi ise her zaman ‘Basının Özgürce Düşünmesi ve Düşüncesini’ ifade etmesi olmuştur. Gelişen toplumlardaki bu gösterge, ne yazık ki baskıcı ve gerici bazı ülkelerde anlamını yitirmiştir.

Gelişimini tamamlamamış toplumlar iktidar baskısıyla ‘Basının Özgür biçimde kendisini ifade etmesini engelleyerek, basın mensuplarını baskı altına alıp, mahkum etmekte. Totaliter rejimlerde bazı basın mensupları acımasızca katletmekteler. Görevleri halkın haber alma ihtiyacını karşılamak, halkın arzu ve isteklerini yerine getirmekten ibaret olan Basın Mensuplarını kendi yönetimlerinin borazanlığını yapma, yandaş olmaya yönelik baskılar, basın etik ve ilkeleriyle görev yapan basın mensuplarını hep mağdur etmiştir. Tüm bu baskılar sonrası ‘Windhoek Deklarasyonu’nun imzalanmasına vesile olmuştur.

Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 3 Mayıs günü kutlanan ‘3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ bu anlamda çok önem arz etmektedir. Basın hizmeti toplumsal ve mesleki duyarlılığı gerektiren bir konu olup, elindeki basın imkanını şahsi ve iktidarların baskısıyla yandaş anlamda kullananlar gerçek basın mensupları değillerdir. Kendi Özgür düşüncesini toplumsal ve mesleki normları gözetmeden, basın ilkelerini bertaraf ederek düşüncesini ve mesleğini erklere kiralayan kişiler, yandaş gazeteciler olarak tarihe geçmişlerdir, geçmektedirler… Yüce Allah’ın yarattığı insan fıtratı gereği özgür düşünceyle yaratılmıştır.

Özgür düşünceyle olayları değerlendiremeyenler, yaratılışlarıyla çelişirler. Özgürlük alanları toplumsal, inançsal ve sosyal duyarlılıkları hassasiyetleri göz önünde tutarak belirlenmeli. Kişilerin kişisel hakları, toplumların inançlarına saldırı bir ‘Düşünce özgürlüğü’ değildir. Mesleki ilkelerle yapılan önerici eleştiriler her zaman anlamlıdır ve basın mensubunun mesleki hassasiyeti olmalıdır. Yöneticilerin ve patronların nasıl basın mensuplarının düşünmesine yönelik baskı ve tutumları kabul edilemez ise, basın mensuplarının da Düşünce Özgürlüğü adı altında haksız sözlü saldırıları, hakaretleri ve şantajları da asla kabul edilemez gerçeklerdir.

Bu anlamda Belçika Türk Toplumunda yeni oluşturulan kısa adı BTMB olan ‘Belçika Türkçe Medya Birliği’ üyesi olarak bu değerleri göz önünde tutarak, Özgür yayıncılığımızı kurumumuzun mesleki ilkelerine bağlı kalarak, sürdüreceğimizi bir kez daha beyan etmekten mutluluk duyuyorum. Özgür düşünemeyenler, özgür düşünce üretemezler. Bu duygularla tüm meslekdaşlarımızın ‘3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü tebrik ediyorum.

www.belcikaaydinhaber.com