ADALETİNİZDEN VE ABDESTİNİZDEN ŞÜPHENİZ YOKSA, NEDEN ADALET YÜRÜYÜŞÜNDEN ENDİŞELENİYORSUNUZ?/ Celil GÜNDOĞDU

Demokrasilerin vazgeçilmez temel unsurlarından birisi hatta en önemlisi "˜Adalet'le yargılama ve adil yargılanma hakkıdır. Gerçek demokrasilerde Adalet, iktidarın ceza sopası değil, hak edilen cezaların hiçbir siyasi endişeye mahal bırakamayacak bir şekilde hüküm vermesiyle anlam bulur.

Demokrasilerin vazgeçilmez temel unsurlarından birisi hatta en önemlisi ‘Adalet’le yargılama ve adil yargılanma hakkıdır.

Gerçek demokrasilerde Adalet, iktidarın ceza sopası değil, hak edilen cezaların hiçbir siyasi endişeye mahal bırakamayacak bir şekilde hüküm vermesiyle anlam bulur.

Ancak özellikle iktidarı ellerinde bulunduranların otoriter, yandaş ve sipariş üzerine oluşturdukları ‘Adalet’ anlayışı, gerçek bir ‘Hakk’ ve ‘Halk’ Adaleti olarak değerlendirilemez.  

Adalet iktidarın korkusuyla değil, vicdan ve uluslararası hukuk anlayışıyla hüküm verilince Adalet’tir..

Erk kendisine muhalif olan tüm siyasi ve sivil toplum kuruluş ve düşünce sahiplerini tüm anayasal ve adalet haklarından mahrum ediyorsa, bu anlamda edindikleri çoğunlukla TBMM’ini bloke etmiş ve burayı dinlenme odasına alarak, benden olmayan bir taraf olur anlayışıyla politika üretirse, bürokrasiyi devlet anlayışından ziyade kendi siyasi idealleri paralelliğinde yürütüyorsa, Adalet dağıtanları kendisi atıyor ve karar mekanizmalarını baskı altında tutuyorsa. Siz böyle bir ortamda nasıl gerçek bir adalet bekleyebilirsiniz?

Muhaliflere her alanda yaşam hakkı vermeyerek baskı uygularsanız, birileri de kendi adil adaletlerini demokratik kurallar içerisinde talep hakkını kullanarak, seslerini dünyaya duyurmak için yollarda yürür.

Vicdanlı kalpler, Adaleti siyasi amaçlı kullanan erk’i korkmadan, makam beklentisi olmadan eleştirebilmelidir. Çünkü adil bir Adalet herkese lazım.  Adalet’ten mağdur olmuş bir taraf olan kitlelerin masum ve demokratik hak talebini terörist davranış olarak ifade etmek, iktidara yaranma adına vicdanını ve kalemini Adaletsiz yargılanmadan yana kullanmak tam anlamıyla vicdansızlıktır.

 Sayın Kılıçdaroğlu’nun milyonlarca sessiz yığınların haklı Adalet talebine tercüman olmak için,  hiçbir parti ve  hiçbir STK flaması taşımayarak yalnız ‘Adalet’ yazısı, Türk bayrağı ve Atatürk posterleriyle yürümesi birilerini neden endişelendiriyor. Adaletinizden ve Abdestinizden şüpheniz yoksa neden bu haklı talebe  karşı çıkıyorsunuz.

Ülkemizde Adaleti, siyasi bir mekanizmanın kurumu haline getirenlerin bu yürüyüşe karşı olduklarını biliyoruz. Çünkü bu yürüyüş oluşturdukları partizan Adalet’i gündeme taşıyarak, yargı üzerindeki baskılarının deşifre olmasından endişe ediyorlar. Bunları anlamak mümkün, ancak demokrasi ülkelerinde yaşayan anlı şanlı gazeteci ve yazarların ülkedeki yandaş yazarlarla aynı algı operasyonlarına alet olmaları kabul edilemez.

70 yaşında bir Ana muhalefet partisi lideri 24 gündür dünya rekoru kırarak kilometrelerce elinde ‘Adalet’ yazısı ve arkasında yüzbinler yürüyor ve demokratik taleplerini dile getiriyorsa, gerçek demokrasilerde bu kitle tenkit edilmez, takdir edilir. Adalet’i saraylara hapsetmekle, gerçek ’Adalet’ dağıtılamaz. Adalet asıl merkezleri olan ‘Adliye saraylarından’ dağıtılarak toplumda tekrar ‘Adalet güveni’ sağlanmalıdır.

Bugün İstanbul’da milyonların yalnız adil bir yargı için ‘Adalet isteyenlere terörist gözlüğüyle değil, bu vatanın vatansever evlatlarının demokratik hakkı talebine ciddi devlet anlayışıyla yaklaşılmalı ve bu insanlar anlaşılmalıdır.

Siz tüm uyarılara rağmen bu milyonların barışçıl taleplerini yalnız ‘teröristler’ olarak görmeye devam ederseniz, bu bakışınızı ne Türk halkına nede dünyaya anlatamazsınız.

Olgunlaşmış demokrasilerde ‘Hak talep edenleri anlamak, medeni davranış biçimidir.

Ülkemizde demokrasiyi taçlandıran ve rekor kıran bu tarihi ‘Adalet yürüyüşüne’ katılanları yürekten tebrik ediyorum.

Demokrasiye sahip olmayanlar otoriter ve baskıcı rejimlerde ya kukla ya yandaş olurlar. Gerçek demokrasilerde yanlışlar baş tacı edilerek, doğrular ayaklar altına alınırsa demokrasinin ruhuna çoktan fatiha okunmuştur…