Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Esenyurt’ta iki defa saldırıya uğrayan Muhammediye Camii’ni ziyaret etti. Ziyarete İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran'da katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Esenyurt’ta iki defa saldırıya uğrayan Muhammediye Camii’ni ziyaret etti. Ziyarete İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran'da katıldı.
Tamamen aykırı düşüncelerdir bunlar. Bunlar bu toplumda yer bulamazlar. Hep birlikte birlik beraberlik içinde bir daha böyle bir şey yaşanmaz. Bir iki tane daha yaşandı. Hocamızı telefonla aradım. Kendini bilmez birilerinin çıkardığı umudu içinde oldum bu yangını. Hepimiz bu topraklarda yaşıyoruz. Bu düşünceler bu topraklara yabancı. En ağır sava hallerinde bile Müslümanlara o toplumun mabetlerine dokunmayacaksınız denmiştir. Pupperestlere bile yeri gelmiş dokunulmamış. Bir Müslümanın kuranları yakmasının izahı yoktur. Tekrar geçmiş olsun. Bunu hangi düşünceyle olursa olsun ben bunu söylemek zorundayım. Şunu da söyleyeyim.
Bunlar Allah’ın evleridir. Hep birlikte Allah’a dua ettiğimiz yerlerdir. Fonksiyonu itibarıyla bütün camiiler insanların evidir. Camii’ler Allah’ın evleridir. Onun için her hangi bir camiye saldırmakla bu camiye saldırmak arasında bir fark yoktur. Biz yaparız böyle bir ayrım söz konusu olamaz.
Her Müslüman’ı HZ. Hasan’ın hayatını okumaya davet ediyorum. Neler yazdığını okumaya davet ediyorum. Burada Hasan yazıyor. Bizim bütün camiilerimizde Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ve Hz. Ali de vardır. Farklı düşüncelerden dolayı insanların birbirinin canına kastetmesi bir cinnet halidir. Bunun köklerini İslam’da bir hoca olarak göremiyorum. Onun için ben tekrar geçmiş olsun diyorum. İnşallah bir daha böyle bir hadise yaşamayız. En güzel şekilde tamirini yapacağız. Yakılan kitapların yerine en güzel kütüphaneleri de yapacağız.
"Camiyi yakmak, camideki Kur'anları yakmak din-i mübin-i İslam'a, bu topraklara yabancı fikirler ve düşünceler. Doğrusu bu hareketi herhangi bir inançtan düşünceden dolayı değil, kendisini bilmeyen bir kişinin yapmış olmasını isterdim ama hocamızın da ifadelerinden anlaşılıyor ki öyle değil. Bu topraklarda hangi mezhepten, hangi düşünceden olursa olsun bunu yapan bir insanın din-i mübin-i İslam'a, yüce kitaba, Hz.Peygamber'e mensubiyeti söz konusu olamaz. Hele hele bir Ramazan ayında içimizden birileirnin Allah'ın mescidine böyle bir şey düşünmüş olması gerçekten hepimizi derinden yaralamıştır, üzmüştür.
Bu topraklarda hangi gayeyle yapılmış olursa olsun bunu yapan bir insanın yüce Kur'ana Peygambere bağlılığı olamaz. Ramazanda hep birlikte sahura kalktığımız bir zamanda Allah’ın mescidine böyle bir şey yapılmış olması bizi derinden üzmüştür. Bu düşünceler bu topraklara yabancıdır. Buna rağmen milletimizin her ferdi dikkat etmelidir. Kuran bu konuda muhteşem bir ayet vardır. Yer yüzünde Allah'ın mescidini tahrib etenden daha zalim kim olabilir. Son yıllarda İslam'ın cahillerinin İslam'a verdiği zarar düşmanlarının verdiği zararı geçmiştir. Hep birlikte aynı Allah’a aynı kitaba iman ediyoruz.
Her Müslüman’ı HZ. Hasan’ın hayatını okumaya davet ediyorum. Neler yazdığını okumaya davet ediyorum. Burada Hasan yazıyor. Bizim bütün camiilerimizde Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ve Hz. Ali de vardır. Farklı düşüncelerden dolayı insanların birbirinin canına kastetmesi bir cinnet halidir. Bunun köklerini İslam’da bir hoca olarak göremiyorum. Onun için ben tekrar geçmiş olsun diyorum. İnşallah bir daha böyle bir hadise yaşamayız. En güzel şekilde tamirini yapacağız. Yakılan kitapların yerine en güzel kütüphaneleri de yapacağız.
